16 Ekim 2015 Cuma

Kürt ve PKK ayrımını iyi yapmak

Öncelikle dünyanın bazı süper güçlerinin, hatta ülkemizde de birtakım kişilerin ısrarla anlamazlıktan geldiği şu gerçeğe vurgu yapalım: Kürt ve PKK ayrı şeylerdir. Kürt; nur, efendilik, onur, haysiyet, namus, güzellik demektir. PKK ise adı üstünde Pislik, Kahpe, Kalleştir. Bir Kürdü PKK’lı olmakla yaftalamak, ona yapılmış en büyük hakaretlerden biridir. Kürt kardeşlerimizin efendiliği ve asaletine gösterilen en büyük iftiradır.
Konunun bu yönünü bilmeyen veya bu gerçeği kabul etmek istemeyenler genellikle Marksist PKK hareketini bir “Kürt direniş hareketi” şeklinde yorumlamakta ve terör eylemlerini Güneydoğu halkının tümünü kapsayan bir hareket olarak değerlendirmektedir. Oysa bu çok büyük bir aldatmaca ve haksızlıktır. Daha önce de belirttiğimiz gibi PKK terör örgütü, asıl olarak Kürt kardeşlerimizi hedef almış bir örgüttür. Şu anda da korku imparatorluğu Kürtler üzerine kurulmuştur. Nitekim PKK’ya karşı vatanı koruyan askerin büyük çoğunluğu, korucularımızın ise neredeyse tamamı Kürt’tür. Allah rızası için vatan topraklarını korumak adına PKK’ya karşı kendi canlarını ortaya koymaktadırlar.
Tüm Kürtleri sanki PKK’ya destek veren, Türkiye’den ayrı bir halkmış ve devlete kesin olarak karşıymış gibi göstermek de Kürt kardeşlerimizin üzerinde geçmişten beri uygulanmış bir başka toplum mühendisliğidir. Bu şekilde, terör yapan bir avuç komünist katille, Doğulu ve Kürt kökenli masum vatandaşlarımız bir gösterilmek istenmektedir. Bu suretle, Türkiye’nin her köşesinde Kürt kardeşlerimize karşı bir nefret ve düşmanlık ortamı oluşturulmaya çalışılmıştır.

Şu bilinmelidir ki, tertemiz Kürt gençlerimizi, Kürt vatandaşlarımızı komünizme teslim etmeye hiç niyetimiz yoktur.
PKK, asla ve kesinlikle Kürtleri temsil etmemektedir. Kürt ve PKK ayrımını çok iyi yapmak gerekmektedir.
Kürtlerle PKK’yı bir gösterme gayreti çok tehlikeli ve sinsi bir taktiktir. Türkiye'nin birçok yerinde Kürt vatandaşlara “PKK’lı” denilerek saldırılar düzenlenmiştir. Bu saldırılar da PKK için bulunmaz bir propaganda vasıtası haline dönüştürülmüştür. Bölge insanına, “Bakın sizi Türkler istemiyor, size düşmanlar” imajı verilmiş ve PKK’nın kullanacağı bir ortam hazırlanmıştır.
Güneydoğulu Kürt vatandaşlarımızın çok büyük bir kesiminin vatanına ölesiye bağlı, dindar ve Anadolu ahlakının bütün güzelliklerini taşıyan üstün insanlar olduğu gerçeği görmezden gelinemez. Allah korusun, sözün gelişi, bölgede –tüm silah baskılarından arınmış bir şekilde- bir özerklik referandumu gerçekleştirilecek olsa, bölünmeye ilk karşı çıkacak olanların Kürtler olacağı hemen görülecektir. Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden (BİLGESAM) Dr. Salih Akyürek’in Kürt sorunu üzerine hazırladığı rapor, bağımsızlık ya da federasyon talebinin bölge halkı arasında yüzde 90’ın üzerinde bir oranla kabul görmediğini ortaya koymuştur. Kürt ve Zaza vatandaşlara ‘Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesi Kürt sorunu için bir çözüm müdür?” diye sorulmuş, Kürt vatandaşların yüzde 90,1’i bu soruya “hayır” cevabını vererek bağımsızlık taleplerinin olmadığını belirtmişlerdir. “Kürtlere federatif hakların verilmesi Kürt sorunu için kalıcı çözüm sağlar mı?” sorusuna ise Kürt vatandaşlarımız yüzde 92,7 oranında “hayır” cevabını vermişlerdir.

PKK'nın temsil ettiği şey kalleşliktir. Kürt kardeşlerimiz ise onuru, dürüstlüğü ve üstün ahlakı temsil ederler.
PKK kalleşlerini Kürt olarak nitelemek Kürtlüğe hakarettir.

İslam ahlakıyla yoğurulmuş, sevgi dolu mazlum Kürt halkı her
şartta en mükemmel davranışı hak etmektedir.
PKK da bu gerçeği bildiğinden, halk üzerinde tehdit, saldırganlık ve baskı yoluyla bu hakimiyeti sağlamaya çalışmaktadır. Dolayısıyla, bir kısım kişilerin ve özellikle PKK’nın yaygınlaştırmaya çalıştığı Kürt=PKK söylemlerine şiddetli şekilde karşı çıkmak ve Kürt canlarımızın haklarını sonuna kadar korumak gerekmektedir. Kürt ile PKK ayrımını çok iyi yapmak ve bu ayrımı açıkça ve ısrarla halk arasında yaygınlaştırmak elzemdir. Bu bilgi, özellikle Batı toplumlarına ısrarla iletilmeli, dindar ve mukaddesatlı, efendi ve asil Kürt halkı ile kahpe bir komünist yapılanma olan PKK’nın ayrımı anlatılmalıdır.

Sevgi olmadan çözüm olmaz

Geçmişin acıları kuşkusuz ki derin izler bırakmıştır. Fakat bugüne baktığımızda önemli olan nokta şudur: Geliştirilen sevgisizlik ve güvensizlik ortamının telafisi mümkündür. Bu telafi ise sadece ve sadece sevgi ve özgürlükler yoluyla yapılabilir.
Kürtler, imanlı, derin ve efendi mizaçlı bir millet olduklarından daima asildirler. Nurlu ve dürüst insanlardır, insana ve dostluğa önem verirler, saygıyı mükemmel bilirler. Anadolu ahlakının güzelliğini en muhteşem şekilde yaşayan insanlardandırlar. Dolayısıyla bu güzel ahlaklı insanlar her şartta ve koşulda en mükemmel davranışı hak etmektedirler.
Bu konuda hükümetimizin ayrı, halkımızın ise ayrı üzerine düşen görevler vardır. Geçmişin acılarını telafi etmek adına hükümetimiz de halkımız da Kürtlere özel ve ayrıcalıklı bir üslup geliştirmelidirler. Geçmişte Kürtlerin görmediği sevgiyi herkesten çok onlara göstermelidirler. Geçmişin kefaretini bu şekilde ödemelidirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder