16 Ekim 2015 Cuma

Türkiye üzerinde gizli/açık planlar

İçinde bulunduğumuz son yıllar, özellikle Arap Baharı sonrasında ortaya çıkan kargaşa ile birlikte “bölünme” teriminin çok fazla zikredildiği yıllardır. Öyle ki, saldırı ve kargaşadan kurtulamamış olan Irak, Amerika’nın ardından IŞİD’in işgali ile karşılaşmış ve bugün resmi olarak üçe bölünmüş durumdadır. 2011 yılından beri başlayan iç savaştan kurtulamayan Suriye, şu an temelde 6 ayrı parçaya bölünmüştür. Bu parçalar içinde de parçacıklar vardır. Mısır, ciddi bir istikrarsızlık dönemi yaşamakta, Sina’daki aşiretler tedirgin beklemekte; Libya darbelerle sarsılmakta, Sudan ve Yemen’deki durum ise hiç durulmamaktadır.

Özellikle Arap Baharı sonrasında Ortadoğu'da en fazla zikredilen kelime "bölünme" olmuştur. Irak ve Suriye, planlara uygun
şekilde parçalara bölünürken, halk halen büyük bir perişanlık içinde yaşamaktadır. Ortadoğu'nun geri kalanını bölme
planları ise halen devam ediyor.
Bütün bu karışıklıklar içinde dikkatleri çeken iki ülke vardır: İran ve Türkiye. İran, her ne kadar yakın geçmişte nükleer çalışmaları nedeniyle çok uzun zaman boyunca ciddi bir abluka altında kalmış olsa da, bağlı bulunduğu Şangay Paktının bir gözlemci üyesi, Rusya-Çin ekseninin bir müttefiki olması bakımından gücünü kaybetmemiş ve istikrar göstermiştir. NATO üyesi ve Batı müttefiki demokratik Türkiye ise, yaklaşık 40 yıllık PKK terörüne rağmen bölünmeyi şiddetle reddetmiş, içinde bulunduğu kaynayan coğrafi şartlara rağmen güçlenmiş, beklenmedik reformlarla 10 yıl içinde önemli bir değişim geçirmiş bir ülkedir. Komşularla ilişkiler, İslamileşme ve batıdan uzaklaşma gibi eleştiriler alsa da Türkiye, bölge içinde ekonomik, ticari ve demokratik anlamda önemli atılımlar içinde olmuş ve bölgenin karmaşasından çok fazla etkilenmemiştir.
Türkiye’deki bu durum işte bu nedenle Ortadoğu üzerinde planları olan çevreleri tedirgin etmekte ve hatta kimileri bu tedirginliği açıkça ifade etmekten çekinmemektedirler. Çünkü planda, ülkelerin güçlenmesi değil, güçsüzleşmesi vardır. Ve yine planda, Armageddon Savaşının gerçekleşeceğini düşündükleri Mezopotamya bölgesinde, kendi idarelerinde olan, Arap, Türk ve Fars dünyasından bağımsız, rahat yönetilip üzerinde rahat oyun oynanabilen hayali bir kukla devlet vardır: Büyük Kürdistan.
İlerleyen satırlarda bu büyük hayalin ne büyük bir yanılgı olduğunun ispatlarını göreceksiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder